26 Ocak 2011 Çarşamba

Addis Ababa'da 4.Gün 18.01.2011 Salı(Tuesday)

55.Gün
Göksel'le Deniz Kenya yolu için extra benzin bidonu ve benzin ayarlamaya gittiler.Aslında Deniz'in 15lt ekstra bidonu Göksel'in 40lt ekstra bidonu vardı.Ama Ferhat bize bunların yetmeyeceğini,her bir aracın en az 800 km yapacak kadar benzin depolaması gerektiğini söyledi.Deniz'de Göksel'de 3 tane 20lt bidon daha alıp olayı çözdüler.
Normalde Etiyopya'dan Kenya'ya geçişte herkesin yaptığı gibi Moyale-Marsabit yolunu kullanacaksanız bu kadar benzin almaya gerek yok.Bu yolda haydutların olduğunu ve dünyanın en kötü,kırıcı yolu olduğunu bildiğimizden Ferhat ın önerisiyle pekte tercih edilmeyen Omo Vadisi-Turkana Gölü rotasını izlemeye karar verdik.Elbette kamyonun da bizimle gelecek olması yolda yaşacağımız sorunlarda bize güven veriyor.
Bu seçtiğimiz yol, Etiyopya'nın güneybatısında Sudan sınırına yakın.Bu bölgedeki haydutların Sudan'daki karışıklıktan faydalanmak için Sudan'a geçtiklerini öğrendik.Dolayısıyla burası Moyale yoluna göre daha güvenilir olmuş. Seçtiğimiz rotanın doğru bi karar olduğunu kuvvetlendirdi.
Buarada istenirse bu geçiş sırasında silahlı korumalar tutabilme imkanının da olduğunu biliyoruz.Ama gelen korumanın tüfeğinin çalışıp çalışmadığını,şarjörünün dolu olup olmadığını kontrol edilmesinin de gerektiği bize söylendi.Belki biz de 1-2 tane tutucaz.Sınıra gelince belli olacak.
Omo Vadisi-Turkana Gölü rotasını tercih etmemizin nedenleri; Afrika'nın en bakir yerlerinden biri olması, yaklaşık 4 gün asfalt görmeyecek olmamız,dünya üzerinde karşılaşabileceğimiz en ilkel kabilelerin içinden geçecek olmamız,dağlar,vadiler ve ÇÖL.Evet,ilk defa çöl geçeceğiz.
Bizimkiler geldi,benzinlikte sorun yaşamışlar.Araçların depolarını fullemişler.Ancak yedek bidonlara benzin vermek istememişler.Bu ülke benzinini Sudan'dan alıyor ve bugünlerde Sudan'daki belirsizlikten dolayı benzin ithalatında sorunlar yaşıyorlar.Her benzin istasyonunda benzin bulamıyorsun.Bulduğunda sana istediğin kadar benzin vermiyor.Göksel çok sinirlenmiş.Deniz istasyanun müdürüne durumlarını anlatmış ve istedikleri kadar benzin alabilmişler.
Addis Ababa'da ayrılmadan halledilmesi gereken bir şey daha var;nakit sorunu.Nairobi'ye kadar ATM diye bir şey yok.Dolayısıyla nakite ihtiyacımız var ve bu nakitte dolar olmalı.Normalde ne yapılır?Bankamatikten Etiyopya parası çekersin,döviz bürosuna gidip bunu dolara çevirilir.Etiyopya'da döviz bürosu yok.E napçen?Bankaya gitçen,Etiyopya parasını vercen,dolar alcen.İyi fikir.Bankadaki görevli der ki:''Etiyopya paranızı alıp size dolar veririm.Ancak bana uçak biletinizi göstermeniz lazım.Yani turist olduğunuzu bana ispatlayın.''
''E bizim motorumuz var.'' ''Olmaz uçak bileti lazım.''Bizimkilerde merkez bankasına gider.Merkez bankası ATM'den parayı çektiğimize dair belgeyi sorar.Yok öyle bir belge.Kağıt tasarrufu olsun diye istememiştik makinadan.''E o kağıt yoksa paranızı değiştiremeyiz.'' Tek çare taksicilere karaborsanın yeri sorulur.Kur farkından dolayı bi güzel kazıklanılıp kampa geri dönülür.En azından dolarımız var.Bu hikayenin en komik kısmıysa; Deniz'le Göksel kazıklandıklarını ancak kampa geldiklerinde Berrin'inin söylenmesiyle farkederler.
Artık hazırız,iyice dinlendik.Yarın Kenya'ya doğru yola çıkıyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder